topbar

8 ŞUBAT 2022 SALI GÜNÜ "G(ö)REV`DEYİZ...

 

Hekim ve dişhekimlerinin özlük haklarında kısmen iyileştirme yapan bir yasa teklifi geçtiğimiz 2021 Aralık ayında Mecliste bütün partiler tarafından oy birliğiyle kabul edildi. Ve sonra, iktidar tarafından geri çekilerek yasalaşması engellendi. Üzerinde çalışıp, diğer sağlık çalışanlarını da kapsayacak şekilde Bütçe görüşmelerinin bitmesinden hemen sonra çıkartılacağı söylendi. Bütçe Kanununun kabul edilmesinin üzerinden yaklaşık iki ay geçti.

Emeğimiz değersizleştiriliyor; çalışırken de emekli olduğumuzda da emeğimizin karşılığını alamıyoruz. Mesleğimiz değersizleştiriliyor, hemen her gün hasta ve hasta yakınlarının şiddeti ile karşılaşıyoruz. Genç meslektaşlarımız geleceklerini bu topraklarda değil başka ülkelerde kurmaya çalışıyor.

İktidar, verdiği sözü yerine getirmiyor, sessizlikle geçiştirmeye çalışıyor. Oyalamayı kabul etmiyoruz.

Türk Dişhekimleri Birliği’nin de bileşenlerinden olduğu Sağlık Emek ve Meslek Örgütleri Platformu tarafından ilan edildiği üzere, 8 Şubat 2022 Salı günü, bir gün boyunca G(ö)rev’de olacağız. Bu günde, derhal tedavi sunulması gereken hastalar, kanser tedavileri ile 65 yaşından büyükler ve çocuk hastalarımıza ağız ve diş sağlığı hizmeti vereceğiz. Diğer hastalarımızın Salı günü başvurmamasını bekliyor, ziyaretimize gelen hastalarımızla yakıcı sorumlarımızı paylaşacağımızı duyuruyoruz.

Hukuk Büromuzun iş bırakmanın hukuki yönünü değerlendirmesine ait yazı aşağıdadır.

Kamu sağlık kurumlarında ya da özel sağlık kuruluşlarında çalışan bütün meslektaşlarımızın çağrımıza destek olacağına inanıyoruz.

TÜRK DİŞHEKİMLERİ BİRLİĞİ

İŞ BIRAKMANIN HUKUKİ YÖNÜ

Dişhekimlerinin esas olarak özlük hakları sorunların çözümünü talep etmek amacıyla 8 Şubat 2022 Salı günü bir günlük iş bırakma kararı sendika ve meslek örgütleri tarafından açıklanmıştır.

Bu eylem Anayasayla güvence altına alınan demokratik bir haktır.

Ülkemizde de geçerli olan Kamu Hizmetinde Örgütlenme Hakkının Korunması ve İstihdam Koşullarının Belirlenmesi Yöntemlerine İlişkin Sözleşme’nin “Örgütlenme Hakkının Korunması” başlıklı 4. Maddesine göre; “Bir kamu görevlisini, bir kamu görevlileri örgütüne üyeliği veya böyle bir örgütün normal faaliyetlerine katılması nedenleriyle işten çıkarmak veya ona zarar vermek” sözleşmeye aykırıdır. Ayrıca Anayasanın 26. Ve 51. Maddeleriyle Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 10. Ve 11. Maddelerinde ifade ve örgütlenme özgürlüğü güvence altına alınmıştır.

Bütün bu düzenlemeler dikkate alınarak verilen ve bir kısmı aşağıda paylaşılan yargı kararlarıyla da ifade ve örgütlenme hakkı korunmuştur.

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi; bağlı bulunduğu sendikanın protesto amaçlı düzenlediği bir günlük eyleme kayıtılan kamu görevlileri hakkında verilen uyarı cezasını ceza çok küçük olsa da, sendika üyelerini çıkarlarını korumak için meşru grev ya da eylem günlerine katılmaktan vazgeçirecek bir nitelik taşıdığı “acil bir sosyal ihtiyaca” tekabül etmediği, “demokratik bir toplumda gerekli” olmadığı sonucuna varmış; AİHS’nin 11. Maddesi anlamında gösteri yapma özgürlüğünün etkili bir şekilde kullanma haklarının orantısız olarak çiğnendiğini belirlemiştir. (Kaya ve Seyhan/Türkiye Davası –Başvuru No: 30946/04)

Anayasa Mahkemesi “…bir günlük iş bırakma eylemi şeklinde gerçekleştirilen sendikal faaliyetin amacının, oluşturulacak toplumsal bir rahatsızlık ile idare nezdinde farkındalık yaratmak olduğu dolayısıyla toplumsal işleyişi önemli ölçüde bozmadığı takdirde birtakım rahatsızlıklara katlanmak gerektiği göz önünde bulundurulmalıdır.” Gerekçesiyle iş bırakma meşruluğuna vurgu yapmıştır. (İsmail Aslan ve Diğerleri Başvuru No:2013/7197)

Danıştay 12. Daire 27.01.20216 tarihli kararında “demokratik bir tepkinin tezahürü amacıyla gerçekleştiği ve eylemin yapıldığı tarihte kendisi sendika üyesi olmasa da, sendikal faaliyet kapsamında katıldığı 1 gün iş bırakma eylemi sebebiyle göreve gelmemiş olmasının disiplin cezası ile cezalandırılması yoluna gidilmesi halinde yasalarla tanınan demokratik bir hakkın kullanımının caydırılmasına neden olunacağı” belirlemesi ile kamu görevlisi hakkında verilen disiplin cezasının yerinde olmadığına hükmetmiştir. (Danıştay 12.Daire 2012/10016 E., 2016/269 K.sayılı kararı)

Kamu Denetçiliği Kurumu da 25.02.2016 tarihli tavsiye kararında; örgütsel bir uyarı mahiyetinde tüm Türkiye’de iş bırakma eyleminde katılan kamu personeline verilen disiplin cezasının hukuka aykırı olduğunu belirleyerek işlem tarihi itibariyle bu işlemleri yapan sıralı amirlerin hatalı davrandığını bu hatanın tekrarlanmaması adına soruşturmacı olarak görevlendirilecek kamu görevlilerine eğitim verilmesi ve gerekli önlemlerin alınması konusunda idareye tavsiyede bulunmuştur.

Örgütlenme hakkı ve ifade özgürlüğü bağlamında, dişhekimlerinin, meslek örgütünün çağrısıyla ve özlük haklarının korunması amacıyla, bir gün süreyle iş bırakmaları meşru bir hakkın kullanılmasıdır. İş bırakmaya katılan dişhekimlerinin meslek örgütüne veya sendikaya üye olup olmamaları değerlendirmede önem taşımamaktadır. Çünkü, meslek örgütü, sadece üyelerinin değil bütün meslek mensuplarının müşterek ihtiyaçlarını karşılamak, mesleki faaliyetlerini kolaylaştırmak görevine sahiptir.

Sonuç olarak, çalışanların sosyal ve mali haklarını korumak amacıyla örgütsel bir çağrı sonucunda gerçekleşen kısa süreli iş bırakma eylemi nedeniyle hiç kimse cezalandırılamaz.

Arama
Etkinlikler Tümünü göster