topbar

TUTUKLULARIN MUAYENE ve TEDAVİLERİ HAKKINDA ÖNEMLİ DUYURU

Tutukluların Muayene ve Tedavileri Hakkında Önemli Duyuru

Odamıza ulaşan dilekçelerde, tutukluların; kelepçeli olarak muayene edildikleri yolundaki şikâyetleri yer almaktadır. Hasta hakları, insan hakları ve ülkemizdeki demokratik hak kullanımdaki ihlaller olarak tanımlanan bu şikâyetlerin son günlerde yoğunlaştığı görülmektedir.

Bilindiği gibi işkence ve diğer zalimane, insanlık dışı, aşağılayıcı muamele veya cezaların etkili biçimde soruşturulması ve belgelendirilmesi için el kılavuzu (İstanbul Protokolü) oluşturulmuştur. Kılavuzda hekimler ve hukukçuların, işkencenin soruşturulması tespiti ve belgelendirilmesi gibi konulardaki yükümlülükleri belirtilmiş ve yol gösterici düzenlemeler ortaya konmuştur.

İstanbul Protokolünün görüşme ile ilgili değerlendirmeler başlıklı 5. bölümünün (c) fıkrasında, 4. ve 5. bentlerinde, her tutuklunun mahremiyetine saygı gösterilen bir ortamda muayene edileceği, polis ya da diğer güvenlik güçlerinin muayene odasında bulunmayacağı belirtilmiştir. Devamında görevli sağlık personeli, tutuklunun kendisine karşı ciddi bir güvenlik riski oluşturduğu konusunda net bir kanıt olduğunu düşünüyorsa, tutuklunun tedavisi sırasında yine hasta mahremiyet hakkını ihlal etmeyecek biçimde, sağlık kurumu güvenlik görevlisinin muayene odasında bulunabileceği bildirilmiştir. Söz konusu düzenlemeler insanın onur kırıcı ve aşağılayıcı muameleye tabi tutulamayacağına ilişkin uluslararası normlarla uyumlu olduğu gibi hasta haklarının da gereğidir. İnsan Hakları Evrensel Bildirgesinin 5. maddesinde, hiç kimsenin onur kırıcı cezaya da muameleye tabi tutulamayacağı belirtilmiştir. İşkence ve diğer zalimane, insanlık dışı, aşağılayıcı muamele veya cezalara karşı sözleşmenin 16. maddesinde, devletin bu tür muamelelerin kamu görevlilerince yapılmasını engelleme yükümlülüğünün bulunduğu da ifade edilmiştir.

Uluslararası Sivil ve Siyasi Haklar Sözleşmesinin 10. maddesi ile de tutukluların insani muamele ve insanın doğuştan sahip olduğu insanlık onuruna saygı görme hakkına sahip oldukları vurgulanmıştır.

Dünya Tabipler Birliği'nin hasta haklarına ilişkin Lizbon Bildirgesini gözden geçirerek yayımladığı, Bali Bildirgesi'nin, “Onur Hakkı” başlıklı 10. maddesinin, A fıkrasında “tüm tıbbi bakım ve eğitim sürecinde hastanın onuruna ve özel yaşamına onun kültür ve değerleri göz önüne alınarak saygı gösterilmelidir” hükmüne yer verilmiştir.

Yine Tıbbi Deontoloji Tüzüğü'nün, 2. maddesinde, hekimin başta gelen görevinin insan sağlığına hayatına ve şahsiyetine saygı göstermek olduğu belirtilmiş ve hastanın hiçbir ayrım gözetilmeksizin muayene ve tedavisinin sürdürüleceği ifade edilmiştir.

Hasta Hakları Yönetmeliği ile de hastanın mahremiyetine saygı gösterilmesini tedavisinin kişilik değerlerine uygun bir biçimde sürdürülmesini isteme hakkına yer verilmiştir. Yönetmeliğin 6. maddesi, hastanın ihtiyaçlarına uygun bir biçimde sağlık hizmetinden yararlanma hakkına sahip olduğunu, bu hakkın hizmeti veren bütün kurum ve kuruluşlar ile sağlık hizmetinde görev alan personelin de adalet ve hakkaniyet ilkelerine uygun hizmet verme yükümlülüklerini düzenlenmiştir. 21.madde de hastanın mahremiyetine saygı gösterme hakkına yer verilmiştir. 39. maddesinde de hastanın kişilik değerlerine uygun bir şekilde ve ortamda sağlık hizmetlerinden faydalanma hakkına sahip olduğu aktarılmıştır.

Bu düzenlemeler göstermektedir ki; kişinin hükümlü olması sağlık hizmeti alırken hasta olarak mahremiyetine saygı gösterilmesi, onur kırıcı muameleye tabi tutulmama, kişilik değerlerine uygun biçimde tedavi edilme haklarına sahip olmasını ortadan kaldırmamaktadır.

Dişhekimi tarafından tutukluya uygulanacak tedavinin de tüm hastalarla aynı şekilde ve koşullarda olması gerekmektedir. Bu durumun istisnası İstanbul Protokolünde de belirtildiği üzere tutuklunun, hekime karşı ciddi tehlike riski oluşturduğu takdirde kurum güvenlik görevlisi eşliğinde ve yine mahremiyet hakkına saygı gösterilecek biçimde muayene ve tedavisinin yapılmasıdır.

Bütün bu kanuni düzenlemelerin dışında ve belki de daha bağlayıcı olan "Etik Kurallar" bu konuda da dişhekimine rehber olmalıdır. Türk Dişhekimleri Birliği Dişhekimliği Meslek Etiği Kurallarının “Dişhekiminin hastaya karşı sorumlulukları” bölümünde “Etik Sorumluluk” başlığı altında “Dişhekimi, hastasının yararını daima kendi yararının önünde tutar. Çalıştığı kurum ile hasta yararının çatıştığı durumlarda da dişhekimi hastanın yararına öncelik verir. Dişhekimi hastanın adalete ve hakkaniyete uygun hizmet almasını sağlar” denilmiştir. Ayrıca “Ayrımcılıktan Kaçınma” maddesinde de “Dişhekimi hastanın cinsiyeti, yaşı, ırkı, milliyeti, etnik kökeni, inancı, dili, siyasal görüşü, sosyo-kültürel, sosyo-ekonomik durumu, yaşam biçimi, konumu ve hastalığı ne olursa olsun ayrım yapmaksızın muayene ve tedavi konusunda en yüksek dikkati ve özeni gösterir” ifadeleri kullanılmıştır.

Sonuç olarak; tutukluların muayenelerinin yapılmasında tüm sağlık personeli tarafından; etik yükümlülükleri, hasta hakları ve evrensel insan hakları çerçevesinde gerekli dikkat ve özenin gösterilmesi gerektiği çok açıktır.

Arama
Etkinlikler Tümünü göster